Ceza Avukatı – Ceza Hukuku
Ceza muhakemesi, meydana gelen bir olayın evrensel hukukun rehberliğinde delilleriyle, kanundaki tipe uygun ve hukuka aykırı fiilin ortaya konularak yetkili makamların yürüttüğü karar verme sürecini ifade eder. Bu karar verme süreci aslında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacını taşır.
Yargılama sonunda mahkeme, sanık hakkında bir hüküm kuracaktır. Fakat bu kararı verecek olan da nihayetinde insandır. Ayrıca meydana gelen olayın yargılama süreci içerisinde objektif değerlendirilmesi çeşitli sebeplerle mümkün olmayabilir. Dolayısıyla verilecek olan kararın gerçeği yansıtmaması yani yanlış olma ihtimali söz konusu olabilir. Yanlış kararlar sebebiyle hak kayıpları olacağından hem bahse konu olan yargılanan süje, adil yargılanma hakkından mahrum olarak zor durumda kalacak hem de toplumun hukuk devletine olan güveni sarsılacaktır. Bu sebeple evrensel hukukta olduğu gibi bizim hukukumuzda da muhakeme sonucunda verilecek kararın başka makamlar tarafından denetimi mümkün kılınmıştır.[1]
Yargılama süreci sonucunda verilen karar suçun niteliği gereği bazen tek hâkim tarafından verilir. Örneğin hırsızlık suçunda yargılama Asliye Ceza Mahkemesinde yapılır ve bu mahkeme tek hâkimden oluşur. Ne kadar ispat araçlarının ortaya konması ile bir değerlendirme yapılsa da sonuç itibariyle tek kişinin sübjektif değerlendirmesi söz konusudur. İşte bu kararın da üst mahkemeye taşınarak üç hâkimden oluşan üst derece mahkemelerinde maddi denetimle yeniden incelenmesi veya hukuka aykırılığının denetlenmesi adil yargılanma hakkına hizmet eder. Ayrıca her geçen gün yeni hukuki olguların meydana geldiği dünyamızda yeni hukuki değerlendirmelere de ihtiyaç olmaktadır. Örneğin son zamanlarda küresel anlamda yaygınlaşan korona adlı bir virüs tüm dünyayı etkisi altına almış durumdadır. Bu virüsün öldürücü niteliği tüm dünya tarafından kabul edilmektedir. Hal böyleyken bu virüsü taşıdığını bildiği bir kişinin bulaştırma amacı taşıyan saldırısına karşın kişinin tepkisi mesela onu bıçaklaması veya silahla karşılık vermesi meşru müdafaanın orantılılık ilkesi açısından ne derece değerlendirilmesi gerektiği önemli bir husustur. Böylesine yeni çıkmış bir vakıanın tek bir hâkim tarafından değerlendirilmesi yanlış hükmün ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu gibi durumlar da kanun yollarının varlığının önemini başka açıdan ortaya koyan bir olgudur.